MİDE KORUYUCU İLAÇLAR DİĞER ORGANLARI BİTİRİYOR İDDİASI NE KADAR DOĞRU? GENEL YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Reflü Hastalığı genellikle kronik olduğu kabul edilen ve etkin tedavi alınmadıkça hastanın yaşama konforunu çoğu hastada ciddi düzeyde bozan bir rahatsızlıktır. Reflü hastalarının ilaç tedavileri sadece şikayetlerin ortadan kaldırılmasını sağlamakla kalmayıp, tedavisiz geçen uzun süreler sonunda yemek borusu kanserine zemin hazırlayabilen Barrett's Mukozasının ve dolayısıyla yemek borusu kanserinin ortaya çıkmasını da engelleyebilmektedir. Reflü hastalarının neredeyse tamamında çoğu zaman tek dozla istenen etkiyi sağlayabilen ilaç grubu toplumda sıklıkla mide koruyucu adıyla da anılan Proton Pompa İnhibitörleri tipi ilaçlardır. Son yıllarda bu gruptaki ilaçların muhtelif potansiyel yan etkilerine dönük bir çok spekülasyon yapılmış durumdadır. Bazı yan etkileri araştıran çalışmalar rapor edilmiş ancak tıp pratiğinde bu sonuçlarla karşılaşılmadığını saptayan diğer çalışmalarla bu iddialar çürütülmüştür. Bunlardan en son gündeme getirilen bir yan etki PPI kullanımının böbrekleri elden çıkardığı iddiasıdır ki bu iddiayı duyan birçok reflü hastası ve bazı kronik peptik ülser hastaları ya tedavilerini bırakmaya teşebbüs etmekte yahut ciddi bir huzursuzluk içinde tedavilerine devam etmektedirler. Bahsedilen araştırmanın sonucunda, tek doz PPI kullanan vakalarda böbrek yetmezliği sorununun ortaya çıkışının %20 oranında arttığından bahsedilmektedir. Bunu somutlaştırmak binlerce PPI kullanıcısı açısından faydalı olacaktır kanaatindeyim. Örneğin böbrek yetmezliğinin PPI kullanmayanlarda 1/1000 ( binde bir) ihtimalle ortaya çıktığı bir toplumda bu oran %20 arttığında böbrek yetmezliği 1,2/1000 (binde bir onda iki) ihtimalle ortaya çıkacaktır. Yani bu ilaçları kullanmayan 1000 kişinin birinde böbrek yetmezliği oluşmasına karşılık kullanan 1000 kişinin sadece 1,2 'sinde böbrek yetmezliği ile karşılaşılacaktır. Dolayısı ile proton pompa inhibitörü ilaçları kullanması hekim kararı ile belirlenmiş hastaların organlarının elden çıkması gibi abartılmış bir strese kapılmalarının hiçbir dayanağı olmadığını belirtmek isterim.
Proton Pompa İnhibitörlerinin diğer bazı yan etkileri ise şöyle sıralanabilir;
MİDE KANSERİNİ UYARMASI
Asit salgısının önemli oranda azalması sonucu mide içi aşırı bakteri çoğalımı ve bunun neticesinde mide kanseri gelişimini uyarabilen gastrik nitrozamin seviyesinin yükselmesi yoluyla böyle bir etkinin ortaya çıkabileceği düşünülmüştür. Çok uzun yıllardır en sık kullanılan bir ilaç grubu olmasına rağmen pratikte bu hususun güçlü kanıtlarına rastlanmamıştır. Yine de bu konuda daha fazla araştırma yapılması gereği mevcuttur.
SİYANOKOBALAMİN (B-12 VİTAMİNİ) EKSİKLİĞİ GELİŞMESİ
Proton Pompa İnhibitörlerinin uzun yıllar boyunca yüksek dozlarda kullanılmasının siyanokobalamin eksikliği yapabileceği tahmin edilmektedir.
MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ GELİŞMESİ
Çok seyrek olarak karşılaşılan bir yan etki olup dünyada bugüne dek sadece 50 vakada bu durumun tespit edildiği rapor edilmiştir.
PNÖMONİ GELİŞME RİSKİNDE ARTIŞ
Toplum merkezli araştırmalar PPI ilaç kullanımının bu tarz bir risk artışı getirmediğini ortaya koymuştur.
DEMİR EKSİKLİĞİ GELİŞMESİ
Mide asit salgısının bu ilaçların kullanımı ile azalmasının gıdalarla alınan demirin ince barsaklardan emiliminin bozulması yoluyla demir eksikliğine neden olabileceği öngörülmüştür. Bununla birlikte standart doz PPI ilaç kullanımının pratikte bu durumu yaratamadığı gözlemlenmiştir.
DİYARE GELİŞİMİ SIKLIĞINDA ARTIŞ
Yüksek doz devamlı PPI ilaç kullanımının C.Difficileye bağlı diyare riskini yükseltebileceği bilgilerimiz arasındadır.
KEMİK ERİMESİ - KEMİK KIRIKLARINA SEBEBİYET VERME
Bu grup ilaçların yüksek dozda beş yıldan daha uzun süre kullanımının yaşlı hasta grubunda fraktür riskini artırabileceği hususu unutulmamalıdır.